10 Mayıs 2018 Perşembe

Özge'nin Şefkatli Eğitmen Günlüğü 27. Hafta

Sura Hart ne diyor?
İlişki temelli bir sınıfta, öğrenciler ve öğretmenler; öğrencilerin öğrenmeye istekli olduğu ve öğretmenlerin öğrencilerin öğrenmesini kıymetli bulduğu şeylere dayanarak, öğrenme kazanımlarını oluşturmak için birlikte çalışırlar.
Kazanımlar öğretmenler ve öğrenciler arasında süregiden diyalogla belirlenir, değerlendirilir ve revize edilir.
Öğrencilerinizin kazanımların belirlenmesi ve değerlendirilmesi sürecine hangi ölçüde katıldıklarına dikkat edin. Daha fazla katılımlarını arzu ediyorsanız, kazanımları onlarla belirleyip birlikte değerlendireceğiniz bire-bir toplantılar planlamayı düşünün.


Ben ne düşünüyorum?
Öncelikle “kazanım” dediğimiz şeyin ne olduğunu önüme koyuyorum. Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığınca hazırlanan öğretim programlarında yer alan, dönemin sonunda öğrencinin ne yapabilmesinin belirlendiği, ne bilmesi gerektiğini anlatan ifadelere kazanım deniyor. Yani bir çocuk okula başladığında, yıl sonunda neleri biliyor, neler yapabiliyor her biri müfredatta yer alıyor ve öğretmen bunu takip ediyor.


Ben yeni bir şey öğrenmek istediğimde o şeyin öncelikle bana neler katacağını, nerelerde kullanabileceğimi ayrıntılı bir şekilde bilmek istiyorum. Sonucunu görebildiğimde öğrenme motivasyonumun da buna göre şekillendiğini düşünüyorum. Ancak bir öğrenci olarak okullarda bununla karşılaşmadım çoğunlukla. Öğrenmem gereken şey bir zorunluluk, sorgusuz yapılması gereken şey olarak önüme geldi.
Bu da öğrenme sürecime dair bağlantı kurmamı zorlaştırdı. Neyi niçin yaptığımızın cevapları olmayınca kocaman bir boşluk oluyor sanki karşımızda.


Çocuklarla nasıl paylaşıyorum?
Bu bağlamı kurabilmek, çocukları öğrenme süreçlerinin aktif birer katılımcısı haline getirebilmek için geçtiğimiz yıllarda 1. ve 2. sınıfta çocuklarla çalışırken derslere dair öğretim programlarını ve kazanımları çocuklarla paylaştım zaman zaman. Dönem başlarında çemberler genellikle göreceğimiz konular, merak ettiğimiz başlıklar, neyi nasıl yapacağımız hakkında konuşarak geçiyordu. 1. sınıfta genel anlamda heves okuma-yazma süreçleri ve sayılarla işlemler yapabilmek olduğu için zaten aktif katılımcılardı çocuklar.
2. sınıfa geldiğimizde dönemlik kazanım listelerini paylaştığım oldu. Bu cümlelerin yapısının amacını, bu kazanımlara ulaşmak için neler yapabileceğimizi birlikte paylaşıyorduk.
Sürecin ilerlemediği zamanlar da oluyordu. Çocukta öğrenme motivasyonu olmadığında, zorlandığımda da kazanımları paylaşmanın faydasını gördüm.


Çocukların geri bildirimleri neler?
Çocukların öğrenme yolculuklarında varmaları gereken yeri görmelerinin onlara iyi geldiğini gözlemledim. Hatta bu süreci aileleriyle de paylaştığımda daha da güçlendi süreç.
Sonraki dönemde “bu dönem neler öğreneceğiz” hevesiyle çembere gelen çocuklar vardı. Konular çeşitlendikçe, bizim de sınıfta sayımız artınca bir defter oluşturmuştum.
Çocuklarla kazanımlar üzerinden minik toplantılar yapıyordum. Ve konuştuklarımızı bu deftere not alıyordum. “Mini toplantılar” ihtiyaç doğrultusunda çıktı, bireysel olarak süreci ele alabilmemiz adına. İsmi itibari ile de çocuklar büyük bir ilgiyle karşıladı. “Toplantı vaktimiz” deyip, öğle arasında, arada dere buluşup konuşuyorduk.
Bu hem benim öğrenme süreçlerini takibimi kolaylaştırdı, hem de çocukları bu sürece bir nebze daha kattı.


Kazanım, müfredat devreye girince ilkokul deneyimlerimi döktüm buraya. Günlükte bunlara da yer vermek kalıcılığı ve benim tekrar gözümden geçirip kafamda şekillendirmem açısından bana çok iyi geliyor.
Bu yılki deneyimlerimi düşünürsem, okul öncesi programının ne kadar şekil alabilen, yöntemsel olarak çeşitlendirilebilen ve hayatı içeren hedeflerden oluştuğunu görüyorum.
Bu deneyimin de beni öğretmenliğim açısından zenginleştirdiğini düşünüyorum.


Üç yıldır çocuklarla birlikte yaşadıklarımı her hafta oturup günlüklerde yer alan paragrafların perspektifinde ele almak, yazıp biriktirmek beni çok mutlu ediyor. Kendi kendime de aklımda kazanımlar belirlemişim fark ediyorum. Çocuklarla çalışırken daha katılımcı alanlar yaratabilmek, kendi adıma şefkatli bir insan olabilmek gibi beni heyecanlandıran adımlar var.
Her gün bu konularda düşünmek nasıl da tazeliyor. Öğrenme hevesimiz ve süreçlerimizin sevinci daim olsun!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder