11 Nisan 2018 Çarşamba

Özge'nin Şefkatli Eğitmen Günlüğü 23. Hafta

Sura Hart ne diyor?

Öğretmenin öğrenciler arasında ve öğrencileri ile besleyeceği ilişki biçimleri bir niyet meselesidir. Temel soru, Sınıfınızda hangi tür ilişkiler beslemek istiyorsunuz? sorusudur. Niyetiniz netleştiğinde onu gerçekleştirme yollarını bulmak ve yaratmak da mümkün olur.
Sınıfınızda beslemek istediğiniz ilişki biçimlerine dair vizyonunuzu yazın. Halihazırda kullandığınız ve bu vizyonu gerçekleştirmeye katkı sunduğunu düşündüğünüz yol ve yöntemleri yazın. Bu ilişkileri besleyecek başka şeyler de aklınıza geliyor mu?


Ben ne düşünüyorum?
Haftalardır yaptıklarımızın bir "niyet" meselesi olduğunu düşünüyorum Sura'nın dediği gibi. Niyetim şefkat diliyle birleşince daha da yumuşuyor bu kelime, kalbime giriyor sanki. Ortak bir niyetle yola çıktığımız içinse "hangi tür ilişkiler beslemek istiyorum?"un cevabı kolaylaşıyor. 
Sınıfta beslemek istediğim ilişki biçimlerine dair vizyonum; Bbom Öğretmen Köyü ve Çocukla Barış'ın vizyonunu düşünürken zihnimden ve hayalimden dökülenlerle ortak.


"Katılımcı ve barışçıl öğrenme ortamları yaratmak". Halihazırda önüme koyduğum ve bu vizyonu gerçekleştirmeye katkı sunduğunu düşündüğüm yollar öncelikle Öğretmen Köyü paylaşımlarımızda beni dönüştüren adımlar olmuş. Bunu yaparken duygu ve ihtiyaç dilini konuşmaya çalışmak, çocuk algısı üzerine düşünmek, can kulağı ile dinlemek ve empati kurmak adına pratikler yapmak benim kendimle ve çevremle kurduğum bağlantıyı ve iletişimi derinden etkilemiş. 

Çocuklarla nasıl paylaşıyorum?
Çocuklarla kurmak istediğim ilişkilere yönelik niyetimi gerçekleştirirken yaptıklarımızı günlüklerde yazıyoruz aslında haftalardır.
Duygu dağarcığımızı geliştirmek için neler yapıyoruz?
Birbirimizi daha iyi nasıl dinleriz?
Ödül ve ceza olmadan yaşadıklarımızı nasıl değerlendirebiliriz?
Birbirimizin ihtiyaçlarını gözetmek adına neler yapabiliriz? gibi pek çok sorunun peşinde.

Kendi arkadaşlarımla ilişkilerimi düşünüyorum. Gönlüme sinen şekliyle (arkadaşlık ilişkilerimde vizyon demiyorum sanırım:) olması için kalbimi açmaya gayret ediyorum, her koşulda vakit ayırmaya çalışıyorum, dinliyorum, paylaşıyorum, bağlantı kurmak için çabalıyorum.
Çocuklarla olan ilişkimde yukarıdaki cümlenin öznesini değiştirdiğimde de böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Aynı şey değil ancak kurmak istediğim bağ adına attığım adımlar ortak. 

Sonrası ile ilgili ne düşünüyorum?
Ufak bir grupla günlerimizi geçirirken ilişkilerimizi sıcacık tutabiliyoruz. Birbirimizle bağ kurmak için zamanımız ve alanımız var. Ancak benim önümüzdeki haftalar için aklımda bazı planlar var. Çocuklar evlerine davet ediyor içtenlikle. "Yemeğe gel, sana odamı göstermek istiyorum, bizde kal" teklifleriyle :) Ufak bir yerde yaşamamıza rağmen bunu hayata geçiremedik bir türlü. Çocuklarla farklı bir ortamda bağların güçlendiğini geçen hafta yazmıştım. Bu ortam kendilerini ait hissettikleri bir yerse paylaşımları da bir o kadar heyecanlı oluyor. Bakalım neler olacak <3

Kendimi nasıl değerlendiriyorum?
"Ne kadar da heyecanlı bir öğrenensin" diyorum kendime bu hafta. Haftasonu gerçekleşen 15. Eğitimde İyi Örnekler Konferansı'nın da ardından birlikte üretmenin, yolda her an öğrenmenin, büyümenin ve gelişmenin tadına varıyorum. Bu heves bana yaşam enerjisi veriyor. Ağaçlarda gördüğümüz gibi bir çiçeklenme, böceklerde gördüğümüz gibi telaşlı bir kıpırtı hali...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder