25 Aralık 2017 Pazartesi

Duygularla Barış 2


“Duygularla Barış” listemizde çocuklarla duyguları tanımak ve duygu dağarcığını geliştirmek adına yararlanabileceğimiz kaynakları paylaşmış; ‘’Duygularının farkında olan ve paylaşma konusunda güçlenen çocuğun kendisiyle ve çevresiyle de ‘’barış’’ı sağlaması kolaylaşıyor.’’ demiştik.

Şimdi kaldığımız yerden; “Duygularla Barış”ın ikinci listesi ile devam ediyoruz.

Duygularıyla Arkadaş Olan Çocuk, Okuyan Us

"Bugün bir duygu geldi mi ziyaretine?
Kapıyı açıp davet edebilir misin onu oynamaya?"

Çocuklarla duyguları tanımaya başlangıç kitabı. Çünkü bu kitapta duygular sevinç, hüzün, öfke, korku değil... Duygular bazen güneş gibi parlak, bulut gibi hafif, kocaman bir bozayı kadar ağır, annenin “iyi geceler” diye fısıldaması kadar yumuşak, çığlık çığlığa ağlayan bir bebek kadar gürültücü, çakıl taşları gibi sert ve keskin ya da en sevdiğin dondurma kadar yumuşak.
Ne kadar şiirsel değil mi? Duyguları anlayıp algılamaya çalışırken önemli olan sadece isimlerini söylemek değil. Onları keşfetmek, beş duyumuzla hissedebilmek hatta onlarla arkadaş olmak. Çünkü kendimizi tanımak, duyguları kavramak için önce onları içeri misafir etmemiz gerekiyor. Yavaşlayıp, anda kalıp farkına varmamız...
"Artık ne zaman bir duygu gelirse oynamaya seninle, hoş geldin de, al onu içeriye. Kalsın ne kadar isterse, bir ya da iki dakika. Arkadaş gibi davran, seninle konuşan duygularına."
Kitabın "Ebeveynlere Not" bölümünde, duyguların farkına varmak ve anda kalabilmekle ilgili aktivite önerileri de yer alıyor.

Lauren Rubenstein yazdı, Selim Yeniçeri çevirdi, Shelly Hehenberger resimledi.

Gönül Kuşu, Mavibulut

"Gönül Kuşu içimizde bir yerlerde yaşar.
Hiçbirimiz görmedik onu şimdiye dek, ama biliriz onun orada olduğunu.
Doğduğumuz an ilk kez çırpar kanatlarını.
Yaşadığımız sürece bir kez bile bizi terk etmez, hep bizimledir."
Michal Snunit bütün duyguları bir kuşa benzetiyor bu kitabında. Hepimizin içinde yaşayan; sevildiğinde yerinde duramayan... Bu kuş kutulardan oluşuyor ve sadece Gönül Kuşu’nun kullanabildiği anahtarlarla açılabiliyor bu kutular. Umut kutusu, mutluluk kutusu, kıskançlık kutusu, sabırsızlık kutusu, sevgi kutusu…
Gönül Kuşu, yalın diliyle çocukların duygularını tanımlamalarına oldukça yardımcı olacak bir kitap.
 Kitabı bu kapağı ile hatırlıyor olabilirsiniz.

Ancak geçtiğimiz ay Sedat Girgin’in güzel resimleriyle yeniden basıldı.



Michal Snunit yazdı, Fatih Erdoğan çevirdi



Semih'in Öfkesi, KVA Çocuk

Öfkeyle başa çıkma, öfkeyi kontrol etme ne sık duyduğumuz / kullandığımız kelimeler .

Öfke, içinde sakladıkları, altında yatanları, farklı ortaya çıkış biçimleriyle duygular üzerine çalışırken pek önemli bir yer tutuyor. Öfke diye yola çıkıp, bazen kızgınlıkta buluyoruz kendimizi, bazen utançta, bazen de korku. Bu öfke bazen bir kuyu. İçini aydınlatmak, neler varmış merakla bakmak, tanımak gerek.

Semih’in Öfkesi, bu süreci öyle güzel somutlaştırmış ki... Nasıl mı? Onu içimizdeki karışık , tanımlaması zor bir duygudan çıkarıp, yolun kenarında bekleyen bir arkadaşa dönüştürerek!

Öfkemizle de barışabiliriz, onu tanırsak. Bu kitap iyi bir fırsat.

Üzüntüden Mutluluğa Duygularınız, Tübitak
Korkudan Cesarete Korkmuyorum, Tübitak

“Duygularınız, Üzüntüden Mutluluğa” ve “Korkmuyorum, Korkudan Cesarete”
Tübitak Yayınları’ndan çıkan bu iki kitap çocukların; hissettiği duyguların büyümelerinin bir parçası olduğunu algılamalarını, duyguları tanımalarını hedefliyor.

“Büyüdükçe duygularını daha iyi öğreneceksin, çünkü büyümek, her gün yeni şeyler öğrendiğin büyük bir serüvendir!” diyor “Duygularınız” kitabında.
Kitapların sonundaki ''etkinlikler'' ve ''anne babalar için kılavuz'' bölümleri de oldukça yararlı öneriler sunuyor.

Nuria Roca yazdı, Ayşe Sarıoğlu çevirdi ve Rosa Maria Curto resimledi.





Selma, Hep Kitap

Çevrilmesini beklediğimiz kitaplardan biri. Artık bir koyun gördüğünüz an gülümseyebilirsiniz.
Gelelim içimizdeki bu sıcaklığın sebebine…
“Sorunun yanıtını bulamayınca ihtiyar koça başvurdum. Mutluluk nedir?” diye başlıyor kitap. Hepimizin hayatı boyunca peşinde olduğu soru. Ve koç sesleniyor tepenin zirvesinden; “Bununla ilgili sana adı Selma olan bir koyunun hikayesini anlatayım.” Selma’ya “Daha fazla zamanın olsa ne yapardın?”, “Piyangodan para çıkmış olsa ne yapardın?” gibi sorular soruluyor hikayede. Selma’nın cevabı mı? İşte o mutluluğun anahtarı :)
Jutta Bauer hem yazdı hem de çizdi, Süheyla Kaya da çevirdi.

Sarıldığımız Gün, Yapı Kredi

Bazen gün iyi gitmeyeceğinin belirtisini kabuslarla geceden verir, uyanırsın ve o gün her şey üstüne gelmeye devam eder ya hani, öyle tanıdık bir hikayeyle başlıyor bu kitap.
Devamında da sevdiğini göstermenin bir yolu olarak sarılmanın iyileştirici gücüne değiniyor.

Sevgimizi ifade etme biçimlerini konuşmayı kolaylaştıracak bu kitapla içimiz ısınıp, kalbimiz büyüyecek ve galiba kollarımız uzayacak :)

Görkem Kantar Aksoy yazdı, Mert Tugen resimledi.


Beni Üzen Ne?, Tübitak
Beni Cesur Yapan Ne?, Tübitak
Beni Mutlu Eden Ne?, Tübitak
Beni Korkutan Ne?, Tübitak

Tübitak Yayınlarından çıkan bu 4 kitap daha isimleriyle çağırıyor farklı duyguları.


“Beni Üzen Ne?” erimeye başlayan buzulların arasında tehlikelerle karşılaşıp, hayatta kalma mücadelesi veren Minik Kutup Ayısı’nın bu zorlukların üstesinden annesiyle paylaştığı sevgi ve güç ile gelebilmesini anlatıyor.


“Beni Cesur Yapan Ne?” ile sıcacık kumların içinde kabuğunu kırıp tek başına kocaman bir sahilde denize ulaşmak zorunda olan cesur mu cesur Minik Deniz Kaplumbağası’nın hikayesi ortak oluyoruz.


 “Beni Mutlu Eden Ne?” kitabında Minik bir Panda...Yok edilen bambu ormanlarının ortasında doğal ortamlarının giderek azaldığını dinliyor annesinden. Ve pandaların bundan sonra nasıl hayatta kalabileceğini öğreniyor. Bütün hayvanlar kendi yaşam alanlarında özgür ve mutlu yaşasın diye…


“Beni Cesur Yapan Ne?” korkak bir leoparın hikayesi. Evet,korkak bir leopar. Aklımızda ilk canlanan “cesur, güçlü, gözü pek” sıfatlarından uzak. Çünkü korkmak bir zayıflık değil, güvende olmayı sağlayan temel bir duygu. Minik leopar anne babasının da her zaman düşündüğü kadar cesur ve korkusuz olmadığını öğreniyor bu hikaye ile.


Bu serinin duyguları konu almasının yanı sıra doğadaki yok oluşa dikkat çekmesi ve bunu önlemek adına bir farkındalık yaratmaya çalışması ayrıca güzel ve anlamlı. Aynı kitapta bir çok konuya dikkat çekebiliyorsunuz.

Seriyi Heidi Howarth yazdı, Umut Hasdemir çevirdi ve Daniel Howarth resimledi.



Öfkelendiğinde, Edam


Yine bir öfke kitabı.
Demiştik ya ‘’ Öfkemizle de barışabiliriz, onu tanırsak.’’ diye. Bu kitap da Olgun’un öfkesiyle serüvenine tanık ediyor bizi.
Fark etme, kabul etme, tanıma, çözüm yolu geliştirme ve kendinle / çevrenle barışı sağlama… Bu süreci okudukça, deneyimler birikecek, çocuklar güçlenecek.


‘’ Semih’in Öfkesi var, Olgun’un da var, ne olmuş benim de var! Onlar yaptı, ben de yapabilirim.’’

Dünyazad Es-Sa'di yazdı, Hatice Işılak Durmuş çevirdi ve Zarife Haydar resimledi.

Denizin Şarkısı, Tomm Moore

Sıradaki ise bir film. İlk listemizi paylaştığımızda sevgili dostumuz Tolga Erdoğan hatırlatmıştı bu filmi bize, sizinle de paylaşmak istedik.

Ben ve Saoirse'in büyülü yolculuğunu izlemeye hazır mısınız?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder